Din Kavramı Çocuklara Nasıl Açıklanır?
Din Kavramı Çocuklara Nasıl Açıklanır?
Din; insanların ibadet, ritüel ve bazı sorumluluklarını içeren bir inanç sistemidir. Bireyin hayatını anlamlandırmaya ve aklındaki soruları cevaplamaya dair geniş bir çerçeve sunar.
Dünya üzerinde pek çok farklı din ve inanç sistemi arasından, bizler en yakın hissettiğimize inanmayı ya da hiçbirine inanmamayı tercih ederiz.
Dini Anlama ve Öğrenme Süreci Çocuklar İçin Nasıl İşlemektedir?
Din kavramını çocuklara açıklamak, yaşlarına uygun bir dil kullanmayı ve anlama seviyelerini göz önünde bulundurmayı gerektirir.
0-3 yaş arasındaki çocuklar henüz somut işleme dönemindedir. Yaşamlarını devam ettirebilmesi için bir bakım verene ihtiyaç duyarlar. Henüz emeklemeye ve agulamaya başlayan çocuklar için din bağlamında yapılabilecek en işlevsel adım güvenli bağdır. Bu dönem çocuğuyla kurduğunuz ilişki ileriki dönem insan ve yaratıcı ilişkilerini de etkileyebilmektedir.
3-6 yaş arası çocuklarda sorgulama ve karşı çıkma davranışları ön plandadır. Soyut aşamanın temellerinin atıldığı bu dönemde basit bi dille gündelik hayattan alıntılanan hikayelere sıkça yer verilmesi kıymetlidir. Hikayelerde yaratıcının varlığı/yokluğu ya da ahiret hayatı gibi derin konulardan ziyade temel ahlaki değerler anlatılabilir. Böylece çocuk kendi sorgulama alanını oluşturabilir. Hikayelerin içeriğinin “iyi”yi barındırması ve körü olana yer vermemesi çocuk için daha anlaşılır olabilir. Güzel arkadaşlıklar, doğanın güzelliği, paylaşımcılık, dua etmek ve hoşgörü gibi.
7-9 yaş arası çocuklar okul çağı çocuklarıdır. Dini kavramları daha rahat anlayabilir hale gelirler. Dinler ile ilgili basit terimleri (dua, kutsal kitap, yaratıcı vs…) içeren hikayeler ve açıklamalar son derece önemlidir. Önceki dönem yaşı çocuğuna göre daha detaylı cevaplar verilebilir. Yine unutmamalıyız ki hikayeler en işlevsel anlatım biçimlerinden birisidir. Bu dönemde okul ve arkadaş çevresi ile birlikte farklı görüşler de hayatına girecektir. Çocuklar bu yaşa kadar getirdikleri değerleri ile en örtüşen görüşü benimser hale gelirler.
9-14 yaş arası çocuklar için ergenliğe son bir adım kalmıştır. Ergenlik öncesi çocuk yavaş yavaş aile dinamiğinden bireyselliğe geçiş yapmaya çalışır. Bu sebeple kendi soru ve doğrularını aileye sormak yerine arkadaş çevresinde ve internet ortamında arayabilir. Doğru bilginin kaynağının kendisi olduğunu düşünür. Onlara dostça yaklaşarak anladığımızı hissettirmek faydalı olacaktır. Dinlerin çeşitlerini, ibadet şekillerini, benzerlik ve farklılıklarını konuşabilirsiniz. Hatta okuduğunuz hikaye ve metinleri ufaktan tartışmaya başlayabilirsiniz.
14+ yaş çocukları hem fiziksel hem de zihinsel olarak birey haline gelmiştir diyebiliriz. Eleştirel düşünce becerisi sayesinde dinler arası yargılarda bulunabilir. Bu dönemde çocuğun kendine yakın hissettiği dini değerlerin pratikleri yapılabilir.
Her Dönemde Çocuğuna Din Açıklanırken Dikkate Alınması Gereken Bazı Temel Unsurlar Bulunmaktadır:
ilişsel Düzey Farklılıkları: Çocuklar ve yetişkinler farklı bilişsel düzeylere sahiptir. Bu sebeple anlatılan konudan bağımsız olarak onların seviyesine yaklaşmalı ve onların dilini konuşmalıyız. Dilimizin basit ve anlaşılır olması önemlidir, karmaşık ifadeler çocukların zihninde karmaşaya sebep olabilir.
Soru Sorma ve Merak: Çocuklar dünyayı keşfetmeye başladıkları için sıkça soru sorarlar. onları sabırla dinlemek ona değerli olduğunu hissettirir. Çocuklar önemli hissettiği ortamlarda sorularını daha rahat bir şekilde dile getirebilirler. Eğer ebeveynler olarak sizin de bilmediğiniz bir soru gelirse “Bilmiyorum, öyle olmuş işte.” gibi baştan savıcı cümleler yerine birlikte araştırmaya teşvik edici cümleler kullanabilirsiniz. Çünkü ebeveynler her şeyi bilmek zorunda değildirler. Örneğin “Aaa bak bunu daha önce hiç düşünmemiştim, hadi bunun hakkında daha fazla bilgi edinelim. Ne dersin?” gibi. Böylelikle hem çocuğunuzla iletişiminiz kuvvetlenecek hem de merak duygusunu tetiklemiş olacaksınız.
Somutlaştırma: Olayları somut hale getirmek kıymetlidir. Çocuklar 3 yaşına kadar somut varlıklarla ilgilenir ve meraklanırlar. 3-6 yaş arasında soyut düşünce ve varlıklar akıllarında yer edinmeye başlar. Örneğin gözleri ile göremedikleri oyuncakların hiç var olmadığını değil, kaybolmuş olabileceğini düşünebilirler. Onlara dini anlatırken somut maddeler üzerinden soyutlamaya gidilebilir: Allah’ın kilosunu merak eden çocuğunuza “Onun kilosu yoktur.” demek peşi sıra gelecek soruların önünü kesebilir. Bunun yerine “Gökyüzündeki tüm yıldızları ve bizleri taşıyabildiğine göre baya güçlü olmalı.” diyebiliriz.
*Oyun ve hikayeler çocuklar için vazgeçilmezdir. Onlar dünyada olup bitenleri oyun gözüyle izlerler. Safi bilgi ve yargı içeren açıklamalar özellikle küçük yaş çocuklar için yorucu olabilir. Örneğin okulda yemek sırası beklerken arkadaşlarını ittiren ve sabırsız olan bir çocuğa Hz.Yakup kıssası gibi sabır içerikli hikayeler okunabilir. Okul çıkışı ebeveyni olarak onu almaya gittiğinizde yolda gördüğünüz çöpleri çöpe atabilirsiniz. Böylece hafta içi her gün okul yolunda güzel ahlakı oyunsallaştımış olacaksınız. Bu bağlamda teknolojiden faydalanmak işinizi kolaylaştırabilir. Müzikler, animasyonlar ya da temas gerektiren el becerileri gibi…
Ebeveynlerin Rolü
Ebeveynler, çocuklar için önemli birer rol modelidir. Çocukların temel bakım verenleri ile ilişkisi dini algılama biçimini de etkileyebilir. Örneğin otoriter bir baba figürüne sahip çocuğun Yaratıcı’yı da otoriter olarak görmesi muhtemeldir.
Günlük davranışlarınız, ibadet şekliniz ve genel ahlaki tutumunuz, çocukların dinle ilgili algılarını etkileyebilir. Ebeveynler arasında işbirliği ve sabır, çocuğun dinle ilgili keşifler yapmasına olanak tanır.
Kaynakça
Mehmet, N. A. S. (2018). Çocukluk dönemi gelişimi ve din eğitimi. Talim, 2(2), 289-325.
Şimşek, E. (2004). Çocukluk dönemi dini gelişim özellikleri ve din eğitimi. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 4(4), 207-220.