Hayatımız boyunca pek çok insanla ilişki kurarız; bazıları dostluk, bazıları iş, bazıları ise romantik ilişkiler
olur. Ancak kimi zaman fark ederiz ki, hep benzer kişilerle benzer problemler yaşıyoruz. Peki neden?
Neden benzer ilişki döngülerine giriyor ve aynı zorlanmaları yaşıyoruz? İşte bu durumun arkasında yatan
psikolojik süreçler ve çözüme yönelik yaklaşımlar…
Tekrarlayan İlişkiler: Bilinçdışı Bir Döngü
Bu sorular, terapistlerin danışanlarından sıkça duyduğu sorular arasında yer alır. Psikanalizin kurucusu
Sigmund Freud, bu durumu “tekrarlanma zorlantısı” (repetition compulsion) olarak adlandırmıştır.
Freud’a göre, bireyler farkında olmadan geçmiş ilişkilerinde yaşadıkları olumsuz deneyimleri bugüne
taşır ve benzer ilişki dinamiklerini yeniden canlandırır (Levy, 2000).
Tekrarlama Zorlantısının Nedenleri
tutumları, ileride kuracağı ilişkiler için bir şablon oluşturur. Eğer bu dönemde güvensizlik, ihmal,
duygusal yoksunluk gibi olumsuz deneyimler yaşanmışsa, birey farkında olmadan bu şablonu
ilerleyen yaşamında da tekrarlayabilir.- Tanıdık Olan Güvenli Gelir İnsan zihni, bilinmezlikten ziyade tanıdık olanı tercih eder. Çocuklukta
öğrendiği ilişki modeline uygun partnerler seçmek, bireye daha güvenli gelir. Olumsuz olsa dahi,
bildik olan daha az korkutucu görünür. - Rasyonalizasyon Kişi, olumsuz davranışlar sergileyen partnerine mantıklı açıklamalar getirmeye
çalışır. “Beni kıskanıyor çünkü seviyor” ya da “Beni üzüyor ama aslında beni düşünüyor” gibi
cümlelerle yaşadığı olumsuzlukları rasyonalize eder. Bu durum, bireyin ilişki içinde kaygı ve üzüntü
hissetmesine rağmen bu ilişkiye tutunmasına neden olur. - Kendini Kanıtlama Çabası Birey, geçmişte yaşadığı değersizlik veya sevilmeme duygusunu bugünkü
partneriyle tersine çevirmeye çalışabilir. “Bu sefer sevilmeyi başaracağım” gibi bilinçdışı bir
motivasyonla, aslında benzer yapıda kişileri seçerek aynı döngüye girer. - Değiştirme Çabası Kimi zaman birey, çocukluk döneminde çözümleyemediği ilişki problemlerini
bugünkü ilişkilerinde çözmeye çalışır. Ancak çoğu zaman bu çaba sonuçsuz kalır ve birey aynı hayal
kırıklığını tekrar yaşar.
Bu Döngüyü Nasıl Kırabiliriz?
- Farkındalık Kazanmak İlk adım, bu tekrar eden ilişki örüntülerinin farkına varmaktır. Hangi tür kişilik
özelliklerine sahip bireyleri seçtiğinizi ve bu ilişkilerin size nasıl hissettirdiğini gözlemleyin. - Duyguları Tanımak İlişkilerinizde hangi duygulara sık sık maruz kalıyorsunuz? Sürekli kaygı,
değersizlik, yetersizlik gibi duygular mı tetikleniyor? Bu duyguların kaynağına inmek, erken dönem
yaşantılarınıza bakmak önemlidir. - İçgörü Geliştirmek Bir terapistten destek alarak çocukluk döneminizdeki ilişki şablonlarını
keşfetmek, bugünkü seçimlerinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Psikoterapilerde, birey
tekrarlayan ilişki kalıplarını fark eder ve bu döngüyü kırmak için yeni yollar geliştirebilir. - Sağlıklı İlişki Modelleri Geliştirmek Kendinizi güvende ve değerli hissettiğiniz ilişkiler kurmaya özen
gösterin. Partner seçiminde duygularınızı göz ardı etmeden, davranışlara ve ilişki dinamiklerine
daha objektif bakmaya çalışın.
Sonuç
Tekrarlayan ilişkiler ve zorlanmalar, bilinçdışı süreçlerin bir yansıması olabilir. Bu döngüyü fark etmek ve
üzerinde çalışmak, daha sağlıklı ve tatmin edici ilişkiler kurmanın anahtarıdır. İlişkilerdeki mutluluğun
yolu, öncelikle kendi iç dünyamızı keşfetmekten geçer.
Eğer siz de benzer ilişki döngülerinden şikayetçiyseniz ve bu konuda destek almak isterseniz, bizimle
iletişime geçebilirsiniz. Profesyonel terapistlerimiz size bu süreçte rehberlik etmekten memnuniyet
duyacaktır.
Kaynaklar: Canbolat, F. (2014). Haset ve psikopatoloji ilişkisinin film örnekleriyle ele alınması. AYNA
Klinik Psikoloji Dergisi, 1(2), 55-63. Deniz, İ. (2019). Dünyanın sonuna yolculuk: The End Of F.. ing
World dizisinin psikanalitik okuması. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 6(3), 362-384. Levy, M. S. (2000). A
conceptualization of the repetition compulsion. Psychiatry, 63(1), 45–53.
h ps://doi.org/10.1080/00332747.2000.11024893