Yapay Zeka ve Psikoloji – Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?

Yapay zeka, son yıllarda hayatımızın birçok alanına hızla entegre oldu. Günlük alışkanlıklarımızdan iş dünyasına, sağlıktan eğitime kadar birçok alanda kullanılan bu teknoloji, kolay ulaşılabilirliği sayesinde psikoterapi süreçlerinde de giderek daha fazla yer almaya başlıyor. Her ne kadar psikoterapinin geleceği yapay zeka bağlamında uzun yıllardır çalışılıyor olsa da özellikle son yıllarda bu çalışmaların hız kazandığı rahatlıkla söylenebilir. 

Bu yazıda, yapay zekanın terapi süreçlerindeki işlevini, potansiyel faydalarını ve sınırlamalarını kısaca ele alacağız.

Yapay Zeka ve Psikoterapi Süreci

Geleneksel psikoterapi, bireylerin duygularını keşfetmesine ve yaşamlarındaki zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olan insan temelli bir süreçtir. Günümüze kadar yalnızca insan etkileşimi olarak görülen psikoterapi uygulamaları son yıllarda yapay zeka destekli uygulamaları ile farklı bir boyut kazanıyor olabilir.

Bu alanda en çok bilinen iki uygulamanın Woebot ve Wysa olduğu söylenebilir. Bu uygulamalar Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) tekniklerini kullanarak kişilere rehberlik edebiliyor. Günlük duygu durumunu takip ederek destekleyici mesajlar veriyor ve bazı pratik egzersizler sunuyor. Bilimsel bir altyapı ile hazırlanan bu uygulamalar hakkında yapılan araştırmalar bu uygulamaların bireylerin ruh hali üzerinde anlamlı iyileşmelere sebep olabileceğini göstermekte.

Bunlardan ayrı olarak; doğrudan psikoterapi uygulamaları olarak hazırlanmamış olsalar bile bireyler ChatGPT, DeepSeek gibi yapay zeka modelleriyle konuştuklarında da bu konuşmaların terapötik etkileri olabildiğini bildirebiliyorlar.

Bu tür araçlar, yapay zekanın psikoterapi alanında kullanılmasına makul bir zemin hazırlayabilir. Burada sorulması gereken ve sıkça da sorulan soru ise “yapay zeka ile tamamen insan terapistlerin yerini almak mümkün mü?” sorusu olacaktır. Bu sorunun cevabı uzmandan uzmana değişkenlik gösteriyor olsa da yakın gelecekte psikoterapistlerin tamamen tarihe karışacağını söylemek çok gerçekçi durmuyor.

Terapi, yalnızca belirli teknikleri uygulamaktan ibaret değildir. Bir terapistin danışanına sunduğu empati, güven ve insan temelli anlayış, şu an için yapay zekanın sağlayamadığı en önemli unsurlardan biridir. Yapay zeka destekli sistemler, bazı terapi tekniklerini otomatikleştirebilir ve danışanlara rehberlik edebilir. Ancak, insan terapistlerin sunduğu derinlemesine anlayışı, bireye özgü yaklaşımı ve iç görü geliştirme sürecini tam anlamıyla sunamayabilir. Yine bu konu özelinde İngilizce “Human Touch” yani insani dokunuş, insana özgü sıcaklık teriminin oldukça önemli olduğu söylenebilir. Psikoterapi sürecinde bireylerin başka bir bireyle iletişime geçmelerinin ruhsal anlamda temas halinde olmalarının iyileştirici rolü net bir şekilde bilinmektedir.

Yapay Zeka Destekli Terapinin Avantajları ve Dezavantajları

Bu bilgiler ışığında yapay zekanın psikoterapi alanında kullanımının ortaya çıkaracağı avantajlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Erişilebilirlik: Yapay zeka destekli uygulamalara istenilen her an ulaşılabilir. 
  • Düşük maliyet: Geleneksel terapiye bütçe ayıramayan bireyler için ekonomik bir alternatif olabilir. 
  • Bellek: Yapay zeka, konuşulan herhangi bir şeyi unutmayacaktır. Bunun psikoterapi süreci için önemli bir kaynak olduğu söylenebilir. 

Benzer şekilde dezavantaları ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Empati eksikliği: Yapay zeka, insan duygularını anlayabilir ancak gerçek bir terapist gibi empati kuramaz. 
  • Karmaşık durumlar için yetersiz kalabilir: Travma, kişilik bozuklukları ve ağır psikolojik rahatsızlıklar için insan terapistlerin uzmanlığı gereklidir. 
  • Gizlilik ve veri güvenliği: Yapay zeka destekli uygulamaların kişisel verileri nasıl sakladığı ve koruduğu konusu genel olarak üzerinde soru işaretleri bulunan bir konu olarak görülüyor. Psikoterapinin kişinin en özel anlarını içerdiği düşünüldüğünde bu durumun ciddi bir problem olduğu aşikar görünüyor.

Tüm bunlar yapay zekanın geleneksel terapiye tamamen bir alternatiften ziyade, destekleyici bir araç olarak değerlendirilmesinin daha yararlı olduğunu gösteriyor. Evet, yapay zeka terapiyi destekleyebilir, ancak duygusal iyileşmenin temelinde insan temelli bağlantılar yer almaya devam edecektir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir